Performans Sanatının İlahı Marina Abramovic !
Marina Abramović 7 Mart 1946 yılında Belgrad'ta doğmuştur. Marina Abramović, performans sanatının önemli bir temsilcisidir. Performans sanatı,1960'lı yıllarda ortaya çıkmıştır. Bu sanat dalı, seyircilerin önünde canlı olarak icra edilir. Bu etkinlikler, happening diye de adlandırılabilir.
Performans sanatı doğaçlamadır. Bir metni yoktur, o an olur ve tekrarlanmaz. Beden sanatı ve süreç sanatı ile yakından ilgilidir.
Tiyatro performanslarından farklı olarak,olaylar olduğu şekliyle olayın kendisi sergilenir. Marina Abramović'ten bir alıntıyla bu farklılığı şu şekilde açıklayabiliriz.'Tiyatroda bir rolü prova eder ve oynarsın. Tiyatroda kan ketçaptır ve bıçak gerçek bir bıçak değildir. Performansta her şey gerçektir. Bıçak, gerçek bıçak ve kan, kandır.' Marina Abramović'te bu sözünü desteklemektedir ve alışılmışın fazla dışında eserler sunmaktadır.
Abramović performanslarıyla fiziksel ve zihinsel sınırları zorlayan bir sanatçıdır. Bir vücut sanatçısı olarak, kendini kırbaçlamış, buz kütleleriyle vücudunu dondurmuş ve bunun gibi akılları zorlayan daha bir çok performans sergilemiştir.Marina Abramović'in eserlerinin temelinde insanları özgürleştirmek adına derin bir niyet yatmaktadır.
1975 yılında çoğu performans sanatını birlikte gerçekleştireceği ve hayatının merkezi olacak Ulay'a aşık olur.20 senelik beraberlikleri süresince beraber çalışırlar. Birlikte sergiledikleri performanslarda güç ve bağımlılık ilişkilerini incelerler.
Çiftin en büyük hayali iste Çin Seddi'nde bir performans sergilemektir. Yıllarca bu performans için izin almaya çalıştıktan sonra izin almışlardır.Ama Marina'nın hiç beklemediği bir sorunla karşılaşmışlardır. Marina, Ulay'ın kendisini aldattığını ve Ulay'ın birlikte olduğu kadının hamile olduğunu öğrenir. Bu sebeple ilişkilerini bitirmeye karar verirler.
Ama bu ayrılığı onlara yakışan bir şekilde, sıradanlıktan uzak ve ruhani bir yolla yapmaya karar verirler.İki sevgili Çin Seddi'nin iki ayrı ucundan yürümeye başlarlar.( Çin Seddi'nin uzunluğu 6000 km'dir.) Günlerce süren bu yürüyüşten sonra, ortada buluşarak, son kez dokunup, sarılıp ayrılırlar.
Aralarına giren bu ayrılıktan sonra Ulay diğer kadınla evlenir. 21 yıllık ayrılığın ardından 2010 yılında Marina, New York'ta, The Artist is Present performansını gerçekleştirir. Sanatçı, oturduğu yerden günlerce kalkmaz ve karşısına oturan insanlar ile sadece bakarak iletişim kurar.
Beklenmedik bir olay gerçekleşir ve Marina'nın karşısına birden Ulay oturur. Belki bir yerlerde bu video karşınıza gelmiştir, izlemişsinizdir ve anlam verememişsinizdir. İşte bu dokunaklı bakışmaların, göz yaşlarının anlamı bu büyük ve imkansıza dönüşen aşktır. Videoyu izlediyseniz,hikayeyi okuduktan sonra bir kere daha izlemenizi rica ediyorum. Siz de gözyaşlarınıza hakim olamayacaksınız.
Tiyatro performanslarından farklı olarak,olaylar olduğu şekliyle olayın kendisi sergilenir. Marina Abramović'ten bir alıntıyla bu farklılığı şu şekilde açıklayabiliriz.'Tiyatroda bir rolü prova eder ve oynarsın. Tiyatroda kan ketçaptır ve bıçak gerçek bir bıçak değildir. Performansta her şey gerçektir. Bıçak, gerçek bıçak ve kan, kandır.' Marina Abramović'te bu sözünü desteklemektedir ve alışılmışın fazla dışında eserler sunmaktadır.
Abramović performanslarıyla fiziksel ve zihinsel sınırları zorlayan bir sanatçıdır. Bir vücut sanatçısı olarak, kendini kırbaçlamış, buz kütleleriyle vücudunu dondurmuş ve bunun gibi akılları zorlayan daha bir çok performans sergilemiştir.Marina Abramović'in eserlerinin temelinde insanları özgürleştirmek adına derin bir niyet yatmaktadır.
1975 yılında çoğu performans sanatını birlikte gerçekleştireceği ve hayatının merkezi olacak Ulay'a aşık olur.20 senelik beraberlikleri süresince beraber çalışırlar. Birlikte sergiledikleri performanslarda güç ve bağımlılık ilişkilerini incelerler.
Çiftin en büyük hayali iste Çin Seddi'nde bir performans sergilemektir. Yıllarca bu performans için izin almaya çalıştıktan sonra izin almışlardır.Ama Marina'nın hiç beklemediği bir sorunla karşılaşmışlardır. Marina, Ulay'ın kendisini aldattığını ve Ulay'ın birlikte olduğu kadının hamile olduğunu öğrenir. Bu sebeple ilişkilerini bitirmeye karar verirler.
Ama bu ayrılığı onlara yakışan bir şekilde, sıradanlıktan uzak ve ruhani bir yolla yapmaya karar verirler.İki sevgili Çin Seddi'nin iki ayrı ucundan yürümeye başlarlar.( Çin Seddi'nin uzunluğu 6000 km'dir.) Günlerce süren bu yürüyüşten sonra, ortada buluşarak, son kez dokunup, sarılıp ayrılırlar.
Aralarına giren bu ayrılıktan sonra Ulay diğer kadınla evlenir. 21 yıllık ayrılığın ardından 2010 yılında Marina, New York'ta, The Artist is Present performansını gerçekleştirir. Sanatçı, oturduğu yerden günlerce kalkmaz ve karşısına oturan insanlar ile sadece bakarak iletişim kurar.
Beklenmedik bir olay gerçekleşir ve Marina'nın karşısına birden Ulay oturur. Belki bir yerlerde bu video karşınıza gelmiştir, izlemişsinizdir ve anlam verememişsinizdir. İşte bu dokunaklı bakışmaların, göz yaşlarının anlamı bu büyük ve imkansıza dönüşen aşktır. Videoyu izlediyseniz,hikayeyi okuduktan sonra bir kere daha izlemenizi rica ediyorum. Siz de gözyaşlarınıza hakim olamayacaksınız.